Sayfamıza Hoş geldiniz

Reklamlara Tıklayarak Destek Olabilirsiniz Sitemizi Geliştiriyoruz

DAVAMIZ İSLAM
30 Haziran 2014 Pazartesi

İHTİYAÇ DUASI

İHTİYAÇ DUASI 

Okunuşu: Allahümme inni es'elüke tevfika ehli'l-huda, ve a'male ehli'l-yakini ve münasahate ehli't-tevbeti ve azme ehli's-sabri, ve cidde ehli'l-haşyeti ve talebe ehli'r-rağbeti ve teabbude ehli'l-vera'i ve irfane ehli'l-ilmi hatta ahafek. Allahümme inni es'elüke mehafeten tahcuzüni an ma'sıyetike hatta a'mele bitaatıke amelen estehikku bihi rıdake ve hatta unasıhake bi't-tevbeti havfen minke ve hatta uhlisa leke'n-nasihate hubben leke ve hatta etevekkele aleyke fi'l-umuri ve hüsni zannin bike. Sübhane Haliki'n-nur.
Anlamı: Allah'ım, Sen'den gerçek imanlı zatların başarısını, ermiş takıylerin amellerini, tevbe ehlinin öğütleşmesini, sabır ehlinin azmini, korku ehlinin ciddiyetini, seni isteyenlerin arzusunu, takva ehlinin ibadetini, ilim erbabının irfanını isterim ki, Sen'den gereği gibi korkayım. Allah'ım, Sana isyandan çekindirecek bir korku ver ki Sana itaat ile öyle amel edeyim, onunla rızana layık olayım, Sen'den korkarak içtenlikle Sana döneyim, sırf Senin sevgini kazanmak için içten öğüt vereyim. Her işte Sana güvenip, Sana sığmayım, Sana hüsn'ü zan besliyeyim. Nurun yaratıcısı Cenab-ı Hakk'a teşbih ederim. 


Hz. Ali'nin Cenazeyi Kabre Koyduktan Sonraki Duası 


Anlamı: Allah'ım! Bu adam senin kulundur ve iki kulunun oğludur. Sana misafir gelmiştir. Sen ise misafir kabul edenlerin en cömertisin. Onun kabrini genişlet ve günahlarını bağışla. Zira biz onu iyi biliyoruz. Bununla beraber sen onu bizden daha iyi bilirsin. Senden başka ilah bulunmadığına, Muhammed'in (s.a.v.) kulun ve Resulün olduğuna şahitlik ederdi. 

  • Ma'ruf-u Kerhi'nin Duası


    Anlamı: Dinim için, dünyam için, beni ilgilendiren meselelerim için kerim olan Allah bana kafidir. Bana zulmedenden daha kuvvetli bulunan alim olan Allah bana yeter. Bana kötülükle yaklaşanın belini kırabilecek derecede şiddet ve kuvvete sahip olan Allah bana kafidir. Rahim olan Allah ölüm anında bana kafidir. Kabirde sorguya çekildiğim anda Allah bana kafidir. Hesap zamanında kerim olan Allah bana kafidir. Mizanın yanında latif olan Allah bana kafidir. Sıratın yanında, kadir olan Allah bana kafidir. Allah bana kafidir. İlah ancak O'dur. O'na yaslanırım. O büyük arşın sahibidir. 

Anlamı: "Allah'ım! Hamdın tamamı sana aittir. Senin ihsanına kimse karşı çıkamaz. Senin tuttuğunu da kimse alamaz. Sapıttığını kimse hidayete erdiremez. Hidayete erdirdiğini de kimse sapıtamaz. Verdiğini kimse engelleyemez ve engellediğini de kimse veremez. Uzaklaştırdığını da kimse yaklaştıramaz. Allah'ım bize bereket, rahmet, fazl ve rızkını ihsan eyle... Allah'ım! Değişmeyen ve zeval bulmayan nimetini istiyorum. Allah'ım! Yokluk gününde yardımını, korku gününde emniyetini istiyorum. Allah'ım! Bize verdiğin ve vermediğin şeylerin şerrinden sana sığınırım. Allah'ım! Bizleri Müslüman olarak öldür ve Müslüman olarak dirilt. Bizi aldatılmadan ve zelil olmadan salihler zümresine ilhak eyle. Allah'ım! Peygamberleri'ni yalanlayıp senin yolundan insanları alıkoyanları da helak et. Azabını ve cezanı onların üzerine indir. Allah'ım! Kendilerine kitap verilen kâfirleri helak et." 


Anlamı: Allah'ım! Gözler uyumuş, yıldızlar kaybolmuştur. Sen ise sağsın ve herşeyi kudret elinde tutansın. Allah'ım! Cenneti arayışım ağır, ateşten kaçışım zayıftır. Allah'ım! Bana bir va'dde bulun ki, kıyamet günü senin va'dine dayanayım. Şüphe yoktur ki, sen va'dine muhalefet etmezsin. 

  • Anlamı: Allah'ım! Belâ ve musibetlerden, düşmanların sevinmesinden, hapsedilmekten, bağlanmaktan, sopa ve kamçılarla dövülmekten sana sığınırım. Allah'ım! Benim günahlarım sana zarar vermez, senin bana merhamet eylemen de senden bir şey eksiltmez. Allah'ım! Senden bu ayda; iyilik, fetih, yardım, bereket, bol rızk, aydınlık, temizlik ve hidayet dilerim. Bu ayın şerrinden, bu ayda cereyan edecek olayların şerrinden ve bu aydan sonra cereyan edecek olayların şerrinden sana sığınırım. 

Anlamı: O'ndan başka ilah yoktur. O, üstündür, hikmet sahibidir. Muhakkak ki Allah katında din, İslâm'dır. Ben de Allah'ın tanık olduğu şeye tanıklık ederim ve bu tanıklığı, Allah'a emanet ederim, onu bana kıyamet gününde versin. Allah'ım her türlü âfet ve belâdan, gece ve gündüz gelecek musibetlerden, kutsallığının nuruna, kutluluğunun büyüklüğüne, temizliğinin azametine sığınırım. Hayırdan başka bizi her şeyden koru, bize yalnız hayır ver Allah'ım. Sığınacağım varlık sensin, sana sığınırım, sığınılacak yer sensin, sana iltica ederim, yalnız senden yardım dilerim, ey huzurunda zorbaların küçüldüğü, Firavunların boyunlarının eğildiği Rabbim. Senin yüzüstü bırakmandan, örttüğünü açmandan, senin zikrini unutmaktan, şükründen yüz çevirmekten sana sığınırım. Gece ve gündüz, uykuda ve uyanıkken, hazarda ve seferde, hayatta ve ölünce senin himayendeyim. Seni anmak benim şiarım, seni övmek benim örtümdür. Senden başka ilah yoktur. Azametini yüceltmek için, zâtının yüceliğini anmak için seni tesbih eder, sana hamd ederim. Ya Rabbi, beni yüz üstü bırakma, kullarının şerrinden beni koru. 

Anlamı: Allah'ım, senden yalvararak diliyorum; Ey gizliyi bilen! Ey göğü kudreti ile bina eden! Ey yeri izzeti ile döşemiş olan! Ey celalinin nuru ile güneşi ışık merkezi, ayı yol gösterici kılan! Ey her temiz nefse yönelen! Ey korkanların, gönlü temiz olanların korkusunu gideren! Ey yaratıkların ihtiyaçlarını ve dileklerini yerine getiren! Ey Yusuf'u kölelik boyunduruğundan kurtaran! Ey kulların ihtiyaçlarını zatına iletmek için aracı koymayan! Her dilek sahibinin müracaatını doğrudan doğruya kendisi dinleyen, karşılığını veren ve hiçbir yardımcıya muhtaç olmayan Rabbim! Sana gelenleri engelleyecek kimse yok kapında. Sen öyle bir Rab'sin ki; sana müracaat edip isteyenlere verdikçe hazinen azalmaz, dileyenlerin çokluğu cömertliğini azaltmaz, bilakis yağmur gibi yağar, yağdırırsın. Ya Rabbi! Peygamberin Hz. Muhammed'e (s.a.v.), O'nun ali ve ashabına sonsuz selam olsun. Duamı kabul et, istediğimi lutfet. Çünkü sen herşeye gücü yetensin! 

29 Haziran 2014 Pazar

Spoils of War (Al-Anfál)



8. Spoils of War (Al-Anfál)


This chapter has 75 verses.
In the Name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
1. They ask thee concerning (things taken as) spoils of war. Say: "(Such) spoils are at the disposal of Allah and the Messenger. So fear Allah, and keep straight the relations between yourselves: Obey Allah and His Messenger, if ye do believe."
2. For, Believers are those who, when Allah is mentioned, feel a tremor in their hearts, and when they hear His revelations rehearsed, find their faith strengthened, and put (all) their trust in their Lord;
3. Who establish regular prayers and spend (freely) out of the gifts We have given them for sustenance:
4. Such in truth are the Believers: they have grades of dignity with their Lord, and forgiveness, and generous sustenance:
5. Just as thy Lord ordered thee out of thy house in truth, even though a party among the Believers disliked it,
6. Disputing with thee concerning the truth after it was made manifest, as if they were being driven to death while they see it.
7. Behold! Allah promised you one of the two (enemy) parties, that it should be yours: Ye wished that the one unarmed should be yours, but Allah willed to establish the Truth according to His words and to cut off the roots of the Unbelievers;-
8. That He might establish Truth and prove Falsehood false, distasteful though it be to those in guilt.
9. Remember ye implored the assistance of your Lord, and He answered you: "I will assist you with a thousand of the angels, ranks on ranks."
10. Allah made it but a message of hope, and an assurance to your hearts: (in any case) there is no help except from Allah: and Allah is Exalted in Power, Wise.
11. Remember He covered you with drowsiness, to give you calm as from Himself, and He caused rain to descend on you from heaven, to clean you therewith, to remove from you the stain of Satan, to strengthen your hearts, and to plant your feet firmly therewith.
12. Remember thy Lord inspired the angels (with the message): "I am with you: give firmness to the Believers: I will instill terror into the hearts of the Unbelievers: smite ye above their necks and smite all their finger-tips off them."
13. This because they contended against Allah and His Messenger: if any contend against Allah and His Messenger, Allah is strict in punishment.
14. Thus (will it be said): "Taste ye then of the (punishment): for those who reject, is the Chastisement of the Fire."
15. O ye who believe! when ye meet the Unbelievers in hostile array, never turn your backs to them.
16. If any do turn his back to them on such a day - unless it be in a stratagem of war, or to retreat to a troop (of his own)- he draws on himself the wrath of Allah, and his abode is Hell,- an evil refuge (indeed)!
17. It is not ye who slew them; it was Allah. When thou threwest (a handful of dust), it was not thy act, but Allah's: in order that He might confer on the Believers a gracious benefit from Himself: for Allah is He Who heareth and knoweth (all things).
18. That, and also because Allah is He Who makes feeble the plans and stratagem of the Unbelievers.
19. (O Unbelievers!) if ye prayed for victory and judgment, now hath the judgment come to you: if ye desist (from wrong), it will be best for you: if ye return (to the attack), so shall We. Not the least good will your forces be to you even if they were multiplied: for verily Allah is with those who believe!
20. O ye who believe! Obey Allah and His Messenger, and turn not away from him when ye hear (him speak).
21. Nor be like those who say, "We hear," but listen not:
22. For the worst of beasts in the sight of Allah are the deaf and the dumb,- those who understand not.
23. If Allah had found in them any good. He would indeed have made them listen: (As it is), if He had made them listen, they would but have turned back and declined (faith).
24. O ye who believe! give your response to Allah and His Messenger, when He calleth you to that which will give you life; and know that Allah cometh in between a man and his heart, and that it is He to Whom ye shall (all) be gathered.
25. And fear the trail, which affecteth not in particular (only) those of you who do wrong: and know that Allah is strict in punishment.
26. Call to mind when ye were a small (band), deemed weak through the land, and afraid that men might despoil and kidnap you; But He provided a safe asylum for you, strengthened you with His aid, and gave you Good things for sustenance: that ye might be grateful.
27. O ye that believe! betray not the trust of Allah and the Messenger, nor misappropriate knowingly things entrusted to you.
28. And know ye that your possessions and your progeny are but a trial; and that it is Allah with Whom lies your highest reward.
29. O ye who believe! if ye fear Allah, He will grant you a Criterion (to judge between right and wrong), remove from you (all) evil deeds you, and forgive you: for Allah is the Lord of Grace unbounded.
30. Remember how the Unbelievers plotted against thee, to keep thee in bonds, or slay thee, or get thee out (of thy home). They plot and plan, and Allah too plans; but the best of planners is Allah.
31. When Our Signs are rehearsed to them, they say: "We have heard this (before): if we wished, we could say (words) like these: these are nothing but tales of the ancients."
32. Remember how they said: "O Allah! if this is indeed the Truth from Thee, rain down on us a shower of stones form the sky, or send us a grievous chastisement."
33. But Allah was not going to send them a chastisement whilst thou wast amongst them; nor was He going to send it whilst they could ask for pardon.
34. But what plea have they that Allah should not punish them, when they keep out (men) from the Sacred Mosque - and they are not its guardians? No men can be its guardians except the righteous; but most of them do not understand.
35. Their prayer at the House (of Allah) is nothing but whistling and clapping of hands: (Its only answer can be), "Taste ye the Chastisement because ye blasphemed."
36. The Unbelievers spend their wealth to hinder (man) from the path of Allah, and so will they continue to spend; but in the end they will have (only) regrets and sighs; at length they will be overcome: and the Unbelievers will be gathered together to Hell;-
37. In order that Allah may separate the impure from the pure, put the impure, one on another, heap them together, and cast them into Hell. They will be the ones to have lost.
38. Say to the Unbelievers, if (now) they desist (from Unbelief), their past would be forgiven them; but if they persist, the punishment of those before them is already (a matter of warning for them).
39. And fight them on until there is no more persecution, and religion becomes Allah's in its entirety; but if they cease, verily Allah doth see all that they do.
40. If they refuse, be sure that Allah is your Protector - the best to protect and the best to help.
41. And know that out of all the booty that ye may acquire (in war), a fifth share is assigned to Allah,- and to the Messenger, and to near relatives, orphans, the needy, and the wayfarer,- if ye do believe in Allah and in the revelation We sent down to Our Servant on the Day of Discrimination,- the Day of the meeting of the two forces. For Allah hath power over all things.
42. Remember ye were on the hither side of the valley, and they on the farther side, and the caravan on lower ground than ye. Even if ye had made a mutual appointment to meet, ye would certainly have failed in the appointment: But (thus ye met), that Allah might accomplish a matter already decided; that those who died might die after a Clear Sign (had been given), and those who lived might live after a Clear Sign (had been given). And verily Allah is He Who heareth and knoweth (all things).
43. Remember in thy dream Allah showed them to thee as few: if He had shown them to thee as many, ye would surely have been discouraged, and ye would surely have disputed in (your) decision; but Allah saved (you): for He knoweth well the (secrets) of (all) hearts.
44. And remember when ye met, He showed them to you as few in your eyes, and He made you appear as contemptible in their eyes: that Allah might accomplish a matter already decided. And unto Allah are all matters returned.
45. O ye who believe! When ye meet a force, be firm, and call Allah in remembrance much (and often); that ye may prosper:
46. And obey Allah and His Messenger. and fall into no disputes, lest ye lose heart and your power depart; and be patient and persevering: For Allah is with those who patiently persevere:
47. And be not like those who started from their homes insolently and to be seen of men, and to hinder (men) from the path of Allah: for Allah compasseth all that they do.
48. Remember Satan made their (sinful) acts seem alluring to them, and said: "No one among men can overcome you this day, while I am near to you": But when the two forces came in sight of each other, he turned on his heels, and said: "Lo! I am clear of you; lo! I see what ye see not; Lo! I fear Allah. for Allah is strict in punishment."
49. Lo! the Hypocrites and those in whose hearts is a disease, say: "These people,- their religion has misled them." But if any trust in Allah, behold! Allah is Exalted in might, Wise.
50. If thou couldst see, when the angels take the souls of the Unbelievers (at death), (How) they smite their faces and their backs, (saying): "Taste the Chastisement of the blazing Fire-
51. This is "Because of (the deeds) which your (own) hands sent forth; for Allah is never unjust to His servants:
52. "(Deeds) after the manner of the People of Pharaoh and of those before them: They rejected the Signs of Allah, and Allah punished them for their crimes: for Allah is Strong, and Strict in punishment:
53. "Because Allah will never change the grace which He hath bestowed on a people until they change what is in their (own) souls: and verily Allah is He Who heareth and knoweth (all things)."
54. (Deeds) after the manner of the People of Pharaoh and those before them": They treated as false the Signs of their Lord, so We destroyed them for their crimes, and We drowned the People of Pharaoh: for they were all oppressors and wrong- doers.
55. For the worst of beasts in the sight of Allah are those who reject Him: They will not believe.
56. They are those with whom thou didst make a covenant, but they break their covenant every time, and they have not the fear (of Allah).
57. If ye gain the mastery over them in war, disperse, with them, those who follow them, that they may remember.
58. If thou fearest treachery from any group, throw back (their covenant) to them, (so as to be) on equal terms: for Allah loveth not the treacherous.
59. Let not the Unbelievers think that they have escaped: they will never frustrate (them).
60. Against them make ready your strength to the utmost of your power, including steeds of war, to strike terror into (the hearts of) the enemies, of Allah and your enemies, and others besides, whom ye may not know, but whom Allah doth know. Whatever ye shall spend in the Cause of Allah, shall be repaid unto you, and ye shall not be treated unjustly.
61. But if the enemy incline towards peace, do thou (also) incline towards peace, and trust in Allah: for He is the One that heareth and knoweth (all things).
62. Should they intend to deceive thee,- verily Allah sufficeth thee: He it is that hath strengthened thee with His aid and with (the company of) the Believers;
63. And (moreover) He hath put affection between their hearts: not if thou hadst spent all that is in the earth, couldst thou have produced that affection, but Allah hath done it: for He is Exalted in might, Wise.
64. O Prophet! sufficient unto thee is Allah,- (unto thee) and unto those who follow thee among the Believers.
65. O Prophet! Rouse the Believers to the fight. If there are twenty amongst you, patient and persevering, they will vanquish two hundred: if a hundred, they will vanquish a thousand of the Unbelievers: for these are a people without understanding.
66. For the present, Allah hath lightened your (burden), for He knoweth that there is a weak spot in you: But (even so), if there are a hundred of you, patient and persevering, they will vanquish two hundred, and if a thousand, they will vanquish two thousand, with the leave of Allah: for Allah is with those who patiently persevere.
67. It is not fitting for a Prophet that he should have prisoners of war until he hath thoroughly subdued the land. Ye look for the temporal goods of this world; but Allah looketh to the Hereafter: And Allah is Exalted in might, Wise.
68. Had it not been for a previous ordainment from Allah, a severe punishment would have reached you for the (ransom) that ye took.
69. But (now) enjoy what ye took in war, lawful and good: but fear Allah. for Allah is Oft-forgiving, Most Merciful.
70. O Prophet! say to those who are captives in your hands: "If Allah findeth any good in your hearts, He will give you something better than what has been taken from you, and He will forgive you: for Allah is Oft-forgiving, Most Merciful."
71. But if they have treacherous designs against thee, (O Messenger!), they have already been in treason against Allah, and so hath He given (thee) power over them. And Allah is He Who hath (full) knowledge and wisdom.
72. Those who believed, and emigrated, and fought for the Faith, with their property and their persons, in the Cause of Allah, as well as those who gave (them) asylum and aid,- these are (all) friends and protectors, one of another. As to those who believed but did not emigrate, ye owe no duty of protection to them until they emigrate; but if they seek your aid in religion, it is your duty to help them, except against a people with whom ye have a treaty of mutual alliance. And (remember) Allah seeth all that ye do.
73. The Unbelievers are protectors, one of another: unless ye do this, (protect each other), there would be tumult and oppression on earth, and great mischief.
74. Those who believe, and emigrate, and fight for the Faith, in the Cause of Allah as well as those who give (them) asylum and aid,- these are (all) in very truth the Believers: for them is the forgiveness of sins and a provision most generous.
75. And those who accept Faith subsequently, and emigrate, and fight for the Faith in your company,- they are of you. But kindred by blood have prior rights against each other in the Book of Allah. Verily Allah is well-acquainted with all things.

Heights (Al-Araf)


Bu bölümde 206 ayettir.
Allah'ın adıyla, Rahman, esirgeyendir.
1..  Elif, Lam, Mim, Sad.
. 2.  Kitap, sana indirdik - Yani yüreğin, bu hesap üzerinde herhangi bir zorluk ile daha fazla ezilen izin - onunla sen (vefasız) uyarmak mightest olduğunu ve müminler için bir hatırlatma.
3..  (Ey erkekler) Rabbinizden size doğrusunu verilen vahiy izleyin ve O'ndan başka arkadaşlar ya da koruyucular gibi değil izleyin. Biraz da siz öğüt hatırlıyorum.
4.  Kaç kasaba (onların günahları için) Biz imha var? Onların öğleden sonra dinlenmek için uyuduğu bizim ceza gece ani bunları aldı ya.
. 5  (böylece) Bizim onları azap çekerken, no cry onlar söyleyebiliyor ama bu: "Aslında biz yanlış yaptık."
6..  Sonra Bizim Mesaj gönderildi kime bu ve biz bunu gönderdi kimler tarafından bu soru edecektir.
7.  Andolsun, Biz (herhangi bir zamanda veya yerde) yok asla için, bilgi ile onların bütün hikayeyi anlatmak zorundadır.
. 8.  O gün tartı (bir incelik için) doğru olacaktır: olan ölçek (iyilik) bu ağır olacaktır, başarılı olur:
9.  olan ölçek olanlar, ışık olacak cehennem azabı ruhlarını bulacaksınız, bunun için de haksız Bizim ayetlerimizi tedavi.
. 10.  Bu kim yeryüzünde otorite ile yerleştirilir ve hayatının yerine getirilmesi için araçlar ile burada sağladı Biz: ufak siz verin sayesinde vardır!
. 11.  O Seni kim yarattı ve size şekil verdik; Sonra Biz melekler, Adem'e secde bade ve onlar secde; o kadar İblis; O aşağı rüku edenlerle olması reddetti.
. 12.  (Allah) dedi ki: "Sana emrettiğim zaman secde etmekten alıkoyan nedir?" Dedi ki: "Ben ondan daha iyiyim:. Thou çamurdan beni ateşten oluşturmak yüklediğin, ve ona"
. 13.  (Allah) dedi ki: "(Bahçe) ondan seni aşağı alın: sana kibirli olması için burada değil:. (yaratıklar) acımasız bir sen sanat için, defol"
. 14.  Dedi ki: "Onlar yukarı kaldırdı güne kadar bana mühlet ver."
. 15.  (Allah) Dedi ki: "mühlet olanlar arasında Thou olun."
. 16.  Dedi ki: "Sen (Yolu) beni dışarı atılır hast Çünkü, lo ben Thy Düz yolda onlar için pusuya yatmak olacak!:
. 17.  "O olacak onların sağdan önlerinde ve arkalarında gelen saldırı onları ve onların sol: Nor Thou (Thy Mercies için), bunların çoğunda, şükran bulamazsın."
. 18.  (Allah) Dedi ki: "Bu dışarı alın, rezil ve bunlardan herhangi sana izlerseniz, sınırdışı - Cehennem Hepinize ile dolacak..
. 19.  "Ey Adem, senin ve Bahçe eşin yaşamak ve siz istediğiniz gibi (onun iyi şeyler) zevk: ama haksız haline diye, bu ağaca yaklaşmayın."
. 20.  Sonra onlara (önce) onlardan gizlendi onların utanç ortaya çıkarmak için, onlara önerilerde fısıldamaya Şeytan başladı: dedi: "Siz canlı olarak melekler ya da varlıklar haline gelmelidir diye Rabbin, sadece size bu ağacı yasakladı Hiç için. "
21.  Ve o onların içten danışmanı olduğunu, ikisine yemin etti.
22.  hile ile onların düşme getirdi: Yani onlar ağacın tadı, onların ayıp parçaları onlara apaçık oldu ve vücutlarının bir araya Garden yaprakları dikmek başladı. Ve Rableri onlara seslendi: "Ben size o ağacı korusun, ve şeytan size şunu apaçık düşmanınızdır olduğunu söylememiş miydim?"
. 23.  Dediler ki: "Rabbimiz Biz kendi zulmediyorlardı var:!. Sen bizi bağışlamaz ve üzerimize rahmetinle değil ihsan ederse, biz kesinlikle kayıp olacaktır"
. 24.  (Allah) dedi ki: "siz yatın aranızda düşmanlık ile yeryüzünde Oturduğun-yer ve geçim için araçtır, olacak - bir süre için..."
. 25.  Dedi ki: "Orada siz yaşayacak ve orada siz öleceksiniz, ama ondan siz (son) dışarı alınır."
26.  Ey Adem oğulları! Biz utancını örtmek için, hem de sizin için bir süs olarak sizin üzerinize elbisesisiniz getirmişlerdir. Ama doğruluk giysi, - ki en iyisidir. Böyle Öğüt alsınlar ki, Allah'ın ayetlerindendir vardır!
27.  Ey Adem oğulları! Onların utanç ortaya çıkarmak için onların Giyecek, onları sıyırma, Bahçe dışında aileni var gibi Şeytan aynı şekilde, sizi baştan etmeyelim: o ve onun kabilesi siz onları göremiyorum bir konumda sizi izlemek için: We made (sadece) iman olmayanlar için şeytanlar arkadaş.
. 28.  Onlar ab ahlaksızlık taahhüt zaman, dediler ki: "Biz atalarımızı böyle yapar bulduk"; ve "Allah böylece bize emretti:" De ki: "Hayır, Allah Indecent ne komuta asla: siz bilmezsiniz ne siz Allah'ın diyorsun?"
29.  De ki: "Rabbim emretti adaleti indirdiği ve o Namaza her zaman ve yerde (O'na) bütün canlarından ayarlamak, ve sizin eseriniz samimi yapma, O'na çağrı: Başlangıçta O seni yarattı gibi, yani ye döneceğiz. "
30.  Bazı O yola ilettikten: Diğerleri onların yol kaybını hak var; ki onlar kendi arkadaşları ve koruyucuları için, Allah'a tercih, Satans olanlar aldı ve onlar rehberlik almak olduğunu düşünüyorum.
31.  Ey Adem oğulları! yemek ve içmek: namaz her zaman ve her yerde güzel giyim giymek Ama Allah wasters sevmez, fazlalığıyla değil israf.
. 32  Say: rızık için (O, sağlanan indirdiği) temiz ve saf O, kulları için üretilen indirdiği Allah, ve şeylerin güzel (hediyeler), haram kıldı kim? De ki: Onlar kıyamet gününde, iman (ve) sadece onlar için isteyenler için, bu dünya hayatında vardır. Böylece Biz bilenler için ayrıntılı âyetlerini açıklar yok.
. 33.  De ki: Ahlaksız ameller, gizli ya da açık olsun;: Rabbim yasak gerçekten indirdiği şeyler gerçek ya da bir nedenle karşı günah ve suçlarımızı; O hiçbir yetki verilen indirdiği hangi Allah'a ortaklar atama; ve siz hiçbir bilgiye sahip olan Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi.
. 34.  Her insanlar için bir terimdir tayin edilir: onların vadeli ulaşıldığında değil, bir saat de gecikmeye neden olabilir, ne de (bir saat) onlar (o beklentisiyle) ilerletebilir.
35.  Ey Adem oğulları! Size doğrusunu Benim İşaretler, prova, içinizden size haberciler için oraya gelmek ne zaman - salih ve (hayatlarını) onarmak isteyenler, - onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
36.  Fakat Bizim âyetlerini inkâr ve kibir ile onları tedavi olanlar, - bunlar (sonsuza kadar) içinde ebedî kalacakları, Ateş arkadaşlarıdır.
37.  Kim Allah'a karşı yalan uyduran bir daha haksız veya O'nun âyetlerini reddeder? Bu tür için, görevlendirilen bir kısım (Kanun Hükmünde Kararnamelerde) Kitabı'ndan onlara ulaşmak gerekir: (ölüm) elçilerimiz gelmesi ve onların ruhlarını alırken, derler, sonu: ". Allah'tan yanında çağırmak için kullanılan şeyler nerede" Onlar Allah'ı reddettiğini, onlar "Onlar bizi yüzüstü bırakmış", cevap verecektir Ve kendileri aleyhine şahitlik edecektir.
. 38.  Dedi ki: "Sizden önce geçmiş Halkların şirket siz girin - erkek ve Cinlerden, - ateşe." Hepsi ateşin içine, birbirini takip kadar yeni insanlar girer, her zaman, bu (daha önce gitti) kardeş-İnsanlar küfürler. Der ilk hakkında son: "Rabbimiz, bize yanıltılmış olduğunu şu: o kadar onlara Ateş bir çifte ceza vermek." "Herkes için Doubled": O diyecekler ama bu siz bilmiyorum.
. 39.  "Hayır! avantaj üzerimizde ye sahip sonra bak; böylece bütün yaptıklarınızdan için azap tadın yaptım!": Daha ilk son diyecek
. 40.  Bizim âyetlerini inkâr ve kibir ile onları tedavi olanlar için, hiçbir açılış cennet kapılarının olacak, ne de deve iğne deliğinden geçmesi kadar onlar, cennete girecekler: Bu tür kişiler için Bizim ödül günah.
. 41.  Onlar için cehennem bir kanepede (aşağıda) ve kıvrım ve yukarıda kapsayan kıvrımlar gibi, vardır: Bu tür yanlış yapanların Bizim misilleme olduğunu.
42.  Ancak, doğruluk iman ve çalışanlar -, hiçbir yükü Biz herhangi bir ruh yerleştirmek bilmiyorum, ama taşıyabilir hangi - Onlar (hiç için) durmak orada, Garden sahabe olacaktır.
. 43.  altlarında ırmaklar akan olacak; - -; Ve Biz onların kalplerinden bir husumet çıkarmak zorundadır ve bunlar diyecekler: "Hamd, bu (saadet) bize rehberlik indirdiği Allah'a, olmak: Biz rehberlik bulduk asla vardı Allah'ın rehberliği olmasaydı. gerçekten de gerçekti, Rabbimizin elçileri bize dediler getirdi. " Ve onlar ağlamasını duymak zorundadır: "Hani Garden Ye (doğruluk) ve işler için, onun mirasçıları yapılmıştır önce!."
. 44  Garden Sahabeler Ateş sahabenin arayacak: "Biz gerçekten bizim için Rabbimizin sözler doğru bulduk: Ayrıca senin Rabbin vaat gerçek buldunuz mu?" Onlar "Evet" diyecek; ama bir çığırtkan aralarında ilan eder: "Allah'ın Laneti zalimler üzerinde; -
. 45.  "Allah yolundan (insanları) engel olur ve onun içinde aramak isteyenler şey çarpık: Onlar ahireti inkâr edenler vardı."
. 46.  Aralarında bir perde olacak ve Heights onun işaretleri her biri bilemez erkek olacak: hala bunu girmiş değil, ama: onlar senin üzerinde "Barış", Bahçe sahabenin dışarı arayacak (girmek) umuyordu.
. 47.  Gözleri Ateş sahabe dönük olacaktır, onlar diyecekler: "Rabbimiz zalimleri şirket bizi değil gönderin!."
. 48.  "Sizin defineler ve kibirli yolu vardı sana ne kar Of: Heights erkekler diyerek, onların işaretleri bilecek bazı erkeklere arayacak?
. 49  "!? Hani bunlar rahmeti ile Allah korusun asla yemin erkekler Ye Girin cennete değil: Hiç size korku olacak, ne de siz üzülmeyeceklerdir."
. 50.  Ateş Sahabeler Garden sahabenin arayacak: "bize su veya Allah'ın size rızık sağlamak erdirmez şey için aşağı dökün." Derler ki: "Bu iki şey O'nu reddedenler yasak Allah indirdiği."
51.  "Mesela sadece eğlence ve oyun olduğu dinlerini aldı, ve dünya hayatı ile aldatılmak." O gün Biz onların bu gün toplantıya unuttum bunları unutmak ve edecektir de âyetlerimizi reddetmek alışkanlık olduğu gibi.
. 52.  inanan herkese bir rehber ve rahmet - For Biz kesinlikle Biz detaylı olarak açıklanmıştır bilgiye dayalı bir kitap, onlara göndermişti.
53.  onların yerine getirilmesi için bekliyor musunuz? . Gününde o yerine getirilir, önce göz ardı edenlere diyecek:? Bizim adımıza şefaat için artık hiçbir şefaatçılarımızdır var Rabbimizin elçileri gerçekten doğrudur (müjdesi) getirdiniz "Ya biz geri gönderdi olabilir o zaman gerekir farklı Geçmişte bizim davranış davranırlar. " Aslında onların ruhlarını kaybetmiş olacak ve onlar sahte şeyler zor durumda bırakacaktır.
. 54  Your Guardian Rab altı günde gökleri ve yeri yaratan Allah, o zaman O arşa istiva: O gün o'er bir peçe gibi gece draweth, her peş peşe diğer arayan: ve güneş, ay ve yıldızlar, (bütün) O'nun Komutanlığı tarafından hizmetindedir. Şüphesiz, His Oluşturma ve komut vardır. Dünyalar Allah'a, Rabbi ne yücedir!
. 55  tevazu ile ve özel Rabbinin Çağrı: Allah sınırlarının ötesinde günah işleyenleri sevmez.
. 56.  sırayla ayarlanmış indirdiği sonra, yeryüzünde bozgunculuk yapmak, ancak (sizin kalplerinizde) korku ve özlemle O'na çağrı: Allah'ın rahmetini için iyi yapanlara yakın (her zaman) olduğunu.
. 57  Bu kim rahmetinin önünde, müjde gibi rüzgarları sendeth O: onlar ağır yüklü bulutları taşıdı zaman, biz yağmur üzerlerinde inmeye yapmak, ölü bir arazi onları götürmek ve her türlü üretmek Hasat udur: böylece Biz ölüleri yükseltmek zorundadır: belki siz hatırlarsınız.
. 58  onun Rabbi olan Will, temiz ve iyi Karadan, türünün sonrasında ürünleri, (zengin) yaylar: ama kötü karadan, yetersiz olan bu değil ama hiçbir şey yaylar. Böylece minnettar olanlar için çeşitli (semboller) tarafından âyetlerini açıklar yok.
59.  Biz Nuh'u kavmine gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin siz başka ilah yoktur, ancak O'na senin için korkunç bir günün azabından korkuyorum!.!
. 60.  halkının liderleri dedi: "Ah biz belirgin hata seni görmek."
. 61.  Dedi ki: "Ey kavmim Hayır dolaşıp benim (zihin) yoktur:! Aksine ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim!
. 62.  "Ben ancak sizin için Rabbimin Mesaj iletmek: Samimi benim size tavsiyem, ve ben siz bilmezsiniz, Allah bir şey biliyorum.
. 63  "- Allah'tan korkarsanız ve tesadüfen O'nun rahmet alabilirsiniz ki siz, sizi uyarmak için, Rabbinden gelen bir kalan kendi halkının bir adam aracılığıyla size oraya gelip indirdiği merak ediyor musunuz?"
. 64.  Ama onlar, onu yalanladılar, biz de onu ve gemide onunla birlikte olanları, fakat Biz Sel Bizim âyetlerini inkâr edenlere boğulmuş. Onlar gerçekten kör bir kişi vardı!
. 65  AD insanlar için, Hud, (kendi) kardeşleri (gönderdik): Dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin:! siz başka ilah yoktur, ancak O'na (Allah'a) sakınmaz.?"
. 66.  Kavminden kâfirlerin liderleri dedi: "Ah biz seni bir çılgınlık sanat bakın!", ve "Biz sen bir yalancı sanat düşünüyorum!"
. 67  ! Ey kavmim hiçbir çılgınlık bana orada ", ancak âlemlerin Rabbi bir haberci (ben): Dedi!
. 68.  "Ben ancak sizin için Rabbimin mesaj iletmek:. sana bir samimi ve güvenilir danışmanı duyuyorum"
69.  "Sizi uyarmak için kendi halkının bir adam aracılığıyla Rabbinizden bir mesaj, sizin için oraya gelmiş indirdiği merak ediyor musunuz? O Nuh insanlar sonra size mirasçıları yapılan ve size arasında uzun boylu bir boy verdi anmak Çağrı milletler. hatırlayın Allah'tan (ye almış) faydaları arayın. böylece kurtuluşa eresiniz olabilir. "
. 70.  Dediler ki: "yani sen doğruyu tellest o olması halinde comest bize sen, biz yalnız Allah'a kulluk ve atalarımız ibadet için kullandığı o kadar verebilir, sen bizi tehdit ettiğini bize getir!"
. 71.  Dedi ki: "Ceza ve gazabı zaten Rabbinizden üzerinize gelmiş:? siz taktığı isimler üzerinde benimle anlaşmazlık siz - siz ve babalar, - Allah'ın izni olmadan Sonra bekleyin: Ben içinizden ben de bekliyorum . "
72.  Onu ve rahmetimizden tarafından, ona yapışık olanlar kaydedilir ve Biz Bizim âyetlerini inkâr ve inanmadı olanların köklerini kesti.
. 73  siz başka ilah yoktur "Ey kavmim, Allah'a ibadet ancak O'na Şimdi indirdiği Rabbinizden size şöyle bir net (Burcu) gelir:. dedi:! Semud halkının Salih, kendi kardeşleri (gönderdik). ! Allah'ın bu dişi deve size şöyle bir ibret vardır: Yani Allah'ın yeryüzünde otlatmak için onu bırakmak ve ona hiçbir zarar gelsin, yahut acıklı bir azap ile ele alınacaktır.
74.  "Ve O, AD insanlar sonra size mirasçıları yaptık ve size kara mekanlarıyla nasıl verdiğini hatırlıyorum: ye (açık) ovaları kendinizi saraylar ve kaleler inşa etmek, ve dağlarda evler yapmak, böylece faydaları hatırlamalıyız getirmek ( Allah'tan gelen) aldı ve yeryüzünde kötülük ve fesat imtina var. "
. 75.  Kavminden kibirli parti liderleri güçsüz ünlenmişti olanlara dedi - inanan aralarında o: "Salih Rabbinden bir elçi olduğunu gerçekten siz bilin" Dediler ki: "Gerçekten biz onun aracılığıyla gönderilen indirdiği vahiy inanıyorum."
. 76.  Büyüklük taslayanlar dedi: "Bize gelince, biz siz içeri inandığımız reddediyoruz"
77.  Sonra jambon-sinirli dişi deve ve küstahça diyerek, Rablerinin sırasını meydan okudu: "! sen (Allah'ın) bir peygamber isen Ey Salih, senin tehditlerinin getirebilir"
78.  Yani deprem habersizce aldı onları ve onlar sabah evlerinde secde yatıyordu!
. 79.  Yani Salih söyleyerek, onları bıraktı: "Ey kavmim ben gerçekten sizin için ben Rabbimin gönderdiği hangi mesajı iletmek yaptı:! Ben Size öğüt verdim, fakat siz öğüt verenleri seviyorum"
. 80.  Biz de Lut (gönderdik): O, kavmine dedi ki: "Siz böyle senden önce işlenen (hiç) yaratmada hiçbir insan olarak baştan çıkarır taahhüt musunuz?
. 81  "ye için kadınlara tercih erkekler üzerinde şehvetleriyleydiler uygulama Doğrusu siz taşkın bir halktır."
. 82.  Onlar, şöyle dedi: Ve insanlar hiçbir cevap verdi ama bu "şehrin dışına sürün: Bu gerçekten temiz ve saf olmak isteyen erkekler"
. 83.  Ama biz karısı dışında onu ve ailesini kurtardık: o arkasında kim bacaklı olanlar oldu.
84.  Ve biz onlara (kükürt) bir yağmur yağdırdık: Sonra günah ve suç girmiştir olanların sonu ne oldu!
85.  Biz Shuaib, kendi kardeşleri birini gönderdi Medyen halkına şöyle dedi: "Ey kavmim, Allah Ye başka ilah yoktur ibadet ancak O'na Şimdi indirdiği Rabbinizden size şöyle bir net (Burcu) gel ver!..! sadece ölçmek ve ağırlığı, ne de insanlar kendi nedeniyle şeyleri esirgemez ve sırayla ayarlandıktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın: sizin için en iyi olacağını, siz iman varsa.
. 86.  Allah'a O'na inananlar, ve içinde çarpık bir şey arayan yolundan engelleyen tehditleri nefes her yolda, üzerinde "Ve bodur; Ama siz küçükken nasıl hatırlıyorum, ve O artırmak verdi Ve ne olduğunu görmek. bozgunculuk yapanları sonu.
87.  "Ve ben gönderilen hangi ile Mesaj, Allah aramızda karar erdirmez kadar sabır kendinizi tutun, inanmayan bir parti inanan aranızda bir parti varsa: O karar iyisi için. "
. 88  liderler, onun insanlar arasında kibirli parti, şöyle dedi: "Ey Shuaib biz kesinlikle bizim şehir dışına seni götürmek zorundadır - (sana) ve seninle birlikte iman edenleri ya da başka bir siz (sen ve onlar) dönmek zorunda olacaktır! bizim din. " Dedi ki: "Ne (onları) nefret yapmak bile!?
. 89  biz vasıtasıyla Allah, Rabbimiz iradesine gibi olacaktır sürece oraya dönmeleri tarafından herhangi bir şekilde olabilir ne de Rabbimiz; "Biz gerçekten Allah'a karşı yalan uyduranlar gerektiğini biz Allah'tan sonra dine döndü, bize oradan kurtardı indirdiği. O'nun ilmi her şeyi kavrar. Allah'ın bizim güvendir. Rabbimiz! Sen karar en iyi sanat için, gerçekte bize ve insanlar arasındaki Thou karar. "
. 90  liderler, onun insanlar arasında kâfirler dediler ki: "Siz Shuaib izlerseniz, tabii o zaman siz mahvolmuş olacak!"
91.  Ancak deprem habersizce aldı onları ve onlar sabah önce evlerinde secde yatıyordu!
. 92.  harap kim onlar oldu - Shuaib reddedilen erkekler: onlar gelişti vardı evlerde hiç sanki Shuaib reddetmek erkek oldu!
. 93  "Ey kavmim ben gerçekten sizin için ben Rabbimin gönderdiği hangi mesajı iletmek yaptı:! Sana öğüt verdi, ama nasıl inanmayı reddediyorum bir kişi üzerinde ağıt eder Yani Shuaib söyleyerek, onları terk! "
94.  Bir kasabaya bir peygamber gönderdi zaman, Biz onların tevazu diyebilirsiniz amacıyla, acı ve sıkıntı içinde insanları aldı.
. 95.  Sonra Biz, onlar büyüdü ve çoğaldı kadar, refah içine acılarını değişti ve söylemeye başladı: "Atalarımız (çok) acı ve refah dokundu" ... Hani! Onlar fark ederken biz (onların tehlike), aniden hesabına onları çağırdı.
. 96  kasaba insanlar vardı ama inanmış ve Allah'ı korkulan olursa, biz gerçekten onlara gökten ve yerden bereket (Her türlü) dışarı açılmış olması gerekir; ama onlar (gerçeği) yalanladılar, biz onların kötülüklerine için kitap getirdi.
97.  onlar uyurken kentlerin insanların geceleri Bizim gazap gelen karşı güvenli hissettin mi?
98.  onlar (bakım gerektirmeyen) hakkında oynadı Yoksa onlar onun güpegündüz gelen karşı güvenli hissettiniz?
. 99.  Onlar o Allah'ın düzenledikleri karşı güvenli hissetmek mi - ama kimse berbat (mahkum) olanlar hariç, Allah'ın Planı güvenli hissediyorum!
100.  Onun (önceki) sahiplerinden arkaya dünyayı miras olanlar için, Biz çok iradeli olursa, biz onların günahları için (çok) onları cezalandırmak, ve onların kalplerini mühür olabilir, bir yol gösterici, (ders) değil yani Onlar duymuyor ki?
. 101  Böyle Hikâyesini Biz (böylece) sana şunu ilgili kasaba vardı: Orada açık (İşaretler) ile Peygamberleri onlara gerçekten geldi: Ama onlar daha önce reddetmişti ne inanmazsınız. Böylece Allah İnkâr edenlerin kalplerini mühürler erdirmez.
102.  bulduk çoğu kendi antlaşma için değil erkekler (true): ama çoğu Biz asi ve itaatsiz bulundu.
. 103  Sonra onların ardından Firavun'a ve onun ileri gelenlerine Bizim İşaretler ile Musa'yı gönderdi, ama onlar haksız yere onları reddetti: Peki, fesatçıların sonu ne olduğunu görmek.
. 104  Musa dedi ki: "Ey Firavun Ben, âlemlerin Rabbinden bir elçiyim -!
105.  One kimin için Allah hakkında gerçekten başka bir şey söylemek doğru değildir. Şimdi bir net (Sign) ile, Rabbinizden, size (insanlar) dediler geldik:. Yani İsrailoğullarını benimle birlikte hareket edelim "
. 106  (Firavun) dedi ki: "Andolsun Sign ile gelen hast ise onu ileri göstermek - sen gerçeği tellest eğer."
107.  sonra (Musa) asâsını attı, ve işte! o (tüm görmek için) düz bir yılan oldu!
108.  Ve onun elini çekti, ve işte! tüm seyredenlere beyaz oldu!
. 109  Firavun halkının Chiefs Dedi: "Bu gerçekten çok bilgili bir sihirbazdır.
. 110  "Onun planı, arazi dışarı elde etmektir: o buyurursunuz sonra nedir?"
. 111  Dediler ki: "Onu ve (bir süre için) muallakta kardeşi tutun ve toplamak-şehirler için erkeklere gönderme
112.  "Ve sana tüm (bizim) büyücüler iyi bilgili kadar getirmek."
. 113  Yani orada Sihirbazlar Firavun'a geldi: Dediler ki, "eğer biz kazanırsak tabii ki bir (uygun) bir mükâfat var mı!"
. 114  Dedi ki: "Evet, (ve daha fazla), - siz için bu durumda (mesajların yükseltilmiştir) (my kişi) yakın olacaktır."
. 115  Dediler ki: "Ey Musa, sen (ilk) atmak solgunluk, ya da biz (ilk) atmak olacaktır!?"
. 116  Said, Musa: "Atış ye (ilk)." Yani onlar attı, onlar insanların gözlerini büyülediler, onları korkuttular ve vurdu: Onlar sihirli bir büyük (feat) gösterdi için.
. 117  Biz de Musa'ya: "(Şimdi) değneğini at": beğenirsin! onlar sahte tüm yalanlarını yutar!
118.  Böylece gerçek ortaya çıktı ve onların yapmakta oldukları yok olup gitti.
119.  yüzden orada ve o yenilmiş ve aşağılanmış hakkında çevrildi.
120.  Fakat büyücüler hayranlığı içinde secdeye kapandılar.
121.  diyor: "Biz âlemlerin Rabbine iman, -
122.  "Musa ve Harun'un Rabbi."
. 123  Said, Firavun: ama yakında siz (sonuçları) bileceksiniz: "Ben Şüphesiz bu siz insanları kovmak için kentte planlanan bir hile size izin vermeden O'na iman ettiniz.
124.  "Ben münasip tarafında ellerini ve ayaklarınızı keseceğim ve hepinizi çarmıha emin olun."
. 125  "Bizim için, biz ancak bizim Rabbine geri gönderilir: Dediler ki:
126.  "Ama sen onlar bize ulaştığı zaman bize sabır ve süreklilik dökeceğim! biz Rabbimizin ayetlerine iman çünkü bize Rabbimiz senin öç ve Thy rüku (Müslümanlar olarak sana şöyle ruhumuzu almak Dost Will)! "
. 127  "sen yeryüzünde bozgunculuk yaymak için, Musa'yı ve kavmini terk Wilt, seni ve tanrılarını terk etmek?" Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler Dedi ki: "Onların erkek çocukları biz öldürecek, (sadece) kendi kadın hayatta kurtaracak, dayanılmaz ve biz onlar üzerinde (gücü) var."
128.  Said, Musa, kavmine: "Allah'tan yardım için dua ve (bekleme) sabır ve süreklilik içinde: toprak için Allah'a aittir, dilediğini gibi kullarına böyle bir miras olarak vermek için (ve sonu iyi ) muttakiler için. "
. 129  Dediler ki: "Biz, sen bize camest öncesi ve sonrası her iki sorun (ama hiçbir şey), vardı." Dedi ki: "Bu, Rabbiniz düşmanınızı yok ve yeryüzünde varisler yapacak olabilir, bu yüzden O nasıl hareket görmek olabilir."
. 130  Biz (kuraklık) yıl ile Firavun insanları ve bitkileri darlığı cezalandırdı; onlar düşünüp öğüt alırsınız diye.
131.  Fakat iyi (kez) geldi, onlar "Bu bizim nedeniyle," dedi, Musibet ile kavradı, onlar onunla birlikte Musa ve bu ile bağlı kötü alametler onu atfedilen! Hani! gerçekte kötülüğün alametler Allah katında onların vardır, ama onların çoğu anlamıyorum!
. 132  Onlar (Musa) dedi ki: "Bize senin büyücülük onunla çalışmak İşaretler sen getirirsen, ne olursa olsun, biz sana inanıyoruz asla."
. 133  Biz de onlara gönderdi: Toptan Ölüm, Çekirgeler, Lice, Kurbağalar ve Kan: İşaretler açıkça kendini açıkladı: ama onlar, kibir batmış edildi - günah verilen bir kişi.
. 134  Ey Musa sana verdiği söze erdem Rabbinden bizim adına çağrı üzerine ": veba onlara düştü zaman, dediler sen bizden Plague kaldırmak solgunluk, biz gerçekten sana iman eder, ve biz seninle İsrailoğullarına uzağa göndermek zorundadır. "
135.  Ama biz onlar yerine getirmek zorunda sabit bir vadeye göre onlardan Plague kaldırıldı her zaman - Hani! Onların kelime kırdı!
. 136  Biz de onlardan intikam aldık: Onlar Bizim âyetlerini inkâr ve onlardan ibret almak için başarısız oldu, çünkü denizde onları boğuldu.
137.  Ve Biz zayıf (ve hiçbir hesap) olarak kabul ettiği insanları, Doğu ve Batı hem de toprakların mirasçıları, yaptı - Biz Bizim bereket indirdik üstünde toprakları. Onlar sabır ve süreklilik vardı, ve biz zemin büyük eserleri ve Firavun ve kavmine (örneğin gururla) inşa ince binalara fırlattı çünkü Rabbinin adil vaadi, İsrail Çocuklar için yerine getirilmiştir.
138.  Biz İsrailoğullarını denizden Children (güvenlik) ile aldı. Onlar vardı, bazı putlara tamamen adamış bir insan üzerine geldi. Dediler ki: "Bizim için Ey Musa moda sahip oldukları tanrılar dediler gibi bir tanrı!." Dedi ki: "Şüphesiz siz haberiniz olmadan bir halktır.
139..  "bu halk, gelince - onlar vardır kült yıkıma bağlı ve nafile onlar pratik (ibadet) 'dir."
. 140  Dedi ki: "Ben senin için uluslar yukarıdaki hediyeler ile donatılmış indirdiği kim Allah Allah'tan başka bir tanrı, arayayım?"
. 141  Ve Biz erkek çocuklarını öldürdü cezaların kötü size tutulmuş Firavun'un kavminden, oradan sizi kurtardı ve dişiler canlı kaydedilmiş hatırlıyorum: o da Rabbinden bir önemli çalışmadır.
. 142  Biz Musa otuz gece için tayin ve (dönem) on (daha fazla) ile tamamlandı: böylece Rabbinin, kırk gece ile dönem tamamlandı. Ve Musa (o çıktım önce) kardeşi Harun'u ücret: "Halkım arasında benim için Act: doğru yapın, ve bozgunculuk yapanların yolu değil izleyin."
. 143  Musa Us tarafından atanan yere geldi ve Rabbi onu ele alındığında, Dedi ki: "Ey Ben sana üzerine görünebilir bana Rabbim (kendini) göster!." Allah dedi: "Hiçbir şekilde-sen canst (doğrudan) Beni görmek; Ama dağa bak, o sen beni görmek icatlarına sonra, onun yerine uymak durumunda." Rabbi Mount Kendisini tecelli zaman, O, toz gibi yaptı. Ve Musa bayılarak yere düştü. Aklı kurtarıldı zaman dedi: "Glory sana olmak, Sana ben tevbe ve ben inanıyorum ilk duyuyorum!."
. 144  (Allah) dedi ki: "Ey Musa, ben (sana verdik) mesajlarla, (diğer) erkeklerde yukarıda seni seçtim ve ben (sana konuştum) kelimeler var:! alır sonra (vahiy) Ben vermek hangi sana ve şükredenlerden olmak. "
145.  Ve biz tüm konularda, öğüt ve her şeyin açıklanması, içinde Tablet onun için rütbesi (ve) dedi: "alın ve sıkılığını bu tutun ve prensiplerde iyi tarafından hızlı tutmak için kavmini emretmek: yakında shall Sana kötülerin evleri göstermek -. (onlar ıssız yalan nasıl) "
146.  hakkının hiçe sayarak yeryüzünde küstahça davranmaya olanlar - onları ben uzakta My Signs dönecek: hepsi âyetlerini görmek bile, onlar iman olmaz; onlar doğru davranış biçimini görürseniz, onlar yol olarak kabul olmaz; Onlar hata şekilde görmek ama eğer onlar kabul edecek yoludur. Için onlar âyetlerimizi inkâr ve onlardan ibret almak için başarısız oldu.
147.  Bizim ayetlerimizi ve ahirette toplantıyı, yalanlayanlar - nafile onların amelleri vardır: onlar dövme gibi dışında ödüllendirilmek için bekleyebilir miyiz?
. 148  iyice silinir sesi olan: onlar onlara konuşabilir ne olduğunu görmek, ne de onlara yol göstermek vermedi Musa'nın insanlar, süsler, onun yokluğunda, bir buzağı cesedi, (ibadet için) yapılan? Onlar ibadet için aldı ve onlar yanlış yaptım.
. 149  tövbe ve onlar yanıldı olduğunu görünce, dediler ki: "Rabbimiz bize acımaz ve bizi affet, biz gerçekten hüsrana uğrayanlardan olacaktır."
. 150  Musa geri kızgın kavmine, geldi ve üzüldü, o dedi ki: "Kötülük o siz benim arkamdan yerinde yapmış ki:? ki, siz Rabbinizden kararına getirmek için acele mi ettiniz" O, Tablet indirdi başının (ve saç) ile kardeşi yakaladı ve ona sürükledi. Aaron dedi: "Annemin oğlu insanlar gerçekten boşa beni saymak, ve beni cinayetin yakın gittim yoktu düşman benim talihsizlik fazla sevinmeyin olun, ne de günah insanlar arasında bana sen saymak!."
. 151  Musa dua etti: "Rabbim, beni ve kardeşimi bağışla, bizi rahmetine kabul Sen merhametlilerin en merhametli sanat için!!"
. 152  (ibadet için) buzağıyı edinenler gerçekten Rableri gazabı boğulmuş olacaktır, ve bu hayatta utançla: böylece Biz (yalanlar) icat mükâfatlandırırız yok.
. 153  Fakat yanlış yapmak ama sonra ve (gerçekten) tevbe edenler, iman - Şüphesiz Rabbin, bundan sonra esirgeyendir bağışlayandır.
. 154  Musa'nın öfkesi teskin etti, o Tabletler aldı: yazma bunun üzerinde Rehberlik ve rahmet Rablerinden korkanlar için oldu.
. 155  Ve Musa toplantı Bizim yer için kavminden yetmiş seçti: Onlar şiddet sarsılma ile ele geçirildi, o dua etti: "Rabbim o Thy Thou tahrip couldst olacak olsaydı, uzun zaman önce, onları hem beni!: ? sanırsın Sen aramızda aptalca olanları işler için bizi yok bu Thy deneme daha fazla: onun tarafından Thou causest kime Sen başıboş solgunluk ve Sen Sen doğru yoluna solgunluk kime leadest Sen bizim Protector sanat:. nedenle bizi affet ve bize rahmetinle vermek; Sen affet olanların İyi sanat için.
156.  "Ve bizim için bu hayatta ve ahirette, iyi olanı nasip:. biz sana Allah'a döndü için" Ben kime I will üzerinde eziyet "ama bütün şeyler extendeth Merhametimin That (merhamet) Birazdan yapmak isteyenler için emretmek ve Zekat ödeme ve Bizim ayetlerine iman edenlere olacaktır; -: Dedi.
157.  "messenger, kendi (kutsal) belirtilen bulmak cahil Peygamber, takip edenler - Kanun ve Müjde, - o sadece ve kötülük ne olduğunu onlara yasaklar onlara ne komutları için, o onlara verir iyi (ve saf) ve kötü (ve kirli) ne onları yasaklar ne kadar helâl;. Onların ağır yüklerinden ve onlara olan boyundurukların onları bültenleri Yani onu inananlar, yardımcı, onu onurlandırmak olduğunu onu, ve onunla birlikte aşağı gönderilen Işık izleyin - onlar kim başarılı olacaktır "dedi.
158.  ki: "Ey insanlar ben göklerin ve yerin mülkü O'nundur; Allah'ın Elçisi olarak, hepinize dediler gönderildim: O tanrı yoktur ama: hayat ve ölüm hem de rızık verir ki O'dur. Allah'a ve Allah'a ve O'nun Kelimeler iman Resûlü, cahil Peygamber, iman: (yani) bulasınız olabilir ki onu takip ".
159.  Musa'nın kişiden gerçeğin ışığında adalet rehberlik ve mutlaka bir bölüm var.
160.  Biz on iki kabile veya milletler ayırmışlardır. "Senin personeli ile kayaya vur": bunun dışında orada ileri oniki yaylar fışkırıyor: Her grup su için kendi yerini biliyordu onun (susuz) insan su için sordum Biz, ilham Musa yönetti. Biz onlara bulutların gölge verdi, ve kudret helvası ve bıldırcın, (söyleyerek) onlara indirdik: "Size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin": (ama onlar isyan); Bize hiçbir zarar vermedi, ama onlar kendi ruhlarını zarar.
. 161  Ve bunu hatırlamak onlara denildi: "Bu kasabada Durmak ve siz istediğiniz gibi orada yemek, ama tevazu kelime söylemek ve tevazu bir duruş kapıdan girmek: Size, hataları affeder; Biz (artacaktır iyi ve güzel yapanları) bölümü. "
162.  Ama aralarında günahkârlar biz onlara gökten bir veba gönderdi onlara verildiğini sözcüğü değiştirdi. Bunun için tekrar tekrar günah işlediler.
163.  denize yakın duran şehre ilişkin isteyin. Hani! onlar Sabbath konuda tecavüzetmedik. Onların Sabbath gününde onların balık açıkça başlarını tutan, onlara geldi, ama gün onlar hiçbir Sabbath vardı, onlar yok geldi: Onlar günah verildi için bu nedenle biz, onlara bir deneme yapmak.
164.  zaman bazıları dedi: "Neden?, şüphesiz Allah, korkunç bir ceza ile yok ya da ziyaret edecek insanlara vaaz yok" - dedi vaiz: "Rabbinize için görevimizi yerine getirmek ve belki onlar O'na korku olabilir."
. 165  Onları verildi uyarıları unutunca, biz Evil men edenleri kurtardık; Onlar günah verildi çünkü biz acıklı bir ceza ile zalimleri ziyaret etti.
. 166  Kibirlenip onlar (hepsi) yasakları ihlal olduğunda, biz onlara: "Aşağılık maymunlar olun ve reddetti."
167.  Hani! Rabbin, kıyamet günü, acıklı azap onlara eziyet isteyenlere, onlara karşı göndereceğini beyan etmedi. Rabbin ceza hızlı olduğunu, ama O aynı zamanda, çok bağışlayan çok esirgeyendir.
168.  Biz bu dünyada onları bölümler halinde dağıldı. Salih olduğunu, bazı, ve tersi bazı aralarında vardır. Biz refah ve sıkıntı hem de onları denedim: Onlar (Bize) dönerler diye amacıyla.
. 169  bunlardan sonra bir (kötü) bir nesil başarılı: Bunlar Kitabı miras, ama onlar (kendileri için) bu dünyanın bâtıla seçtim, (bahane) diyerek: ". (Everything) bizi affetmiş olacak" Benzer bâtıla onların yol geldi, onlar (yine) onları ele geçirmek istiyorsunuz, (Hatta bu yüzden). Onlar gerçeği ancak Allah bir şey atfetmek değil ki, onlardan alınan Kitap antlaşma değil miydi? ve onlar Kitabında ne çalışma. Ancak muttakiler için en iyi ahirette Ev olduğunu. Siz anlamak değil mi?
170.  Kitabı tarafından hızlı tutun ve düzenli olarak namaz kılmaya edenlere gelince, - Biz yokolmaya salih ödül acı olacaktır asla.
171.  bir gölgelik olmuştu, ve bunu onlara düşeceğini düşündüm sanki biz (dedik), onlar üzerinde Dağı kaldırdı zaman: hatırlatacak "Sizi verdik ne sıkıca tutun ve getirmek (hiç) ne orada olduğunu; belki Allah'tan korkarsanız olabilir ".
. 172  kendi beline mesafede - - Rabbin Adem Çocuklar ileri çekti zaman onların torunları, ve kendilerini ilgilendiren şahitlik yapılmış, (söyleyerek): "Ben (Seni kim yaşatıyor ve ayakta) sizin Rabbiniz değil miyim?" - dediler: "Evet! Şahitlik yok!" (Bu), siz kıyamet gününde söylemek gerekir diye: "Bu ki dikkatli asla":
. 173  Yoksa siz demeliydim diye: "Bize sahte tanrılara aldı önce bizim babalarımızı, ama biz onlardan sonra (onların) torunları vardır:? Thou çünkü o yalanı takip edildi erkeklerin amel bizi yok solgunluk"
. 174  Böylece Biz detaylı olarak âyetlerini açıklamak gerekmez; ve belki onlar (Bize dediler) dönüşebilir.
. 175  Onlara Biz ayetlerimizi gönderilen adamın hikayesini ilişkilendirir, ama onları geçti: böylece Şeytan onu izledi ve o yoldan gitti.
176.  onu Bizim Will, Biz Bizim İşaretler onu yükselmiş olmalıydı olsaydı; ama o toprak eğimli, ve kendi boşuna arzularını izledi. Onun misali bir köpek olduğunu: Onu saldırı olursa, onun dilini dışarı lolls, ya da onu yalnız bırakırsanız, o (hala) onun dilini dışarı lolls. O ayetlerimizi inkâr edenler arasında benzerlik olduğunu; bu yüzden hikaye ilişkilendirmek; Belki onlar yansıtıyor olabilir.
177.  örnek olarak Evil kendi ruhlarını Bizim ayetlerimizi reddetmek ve yanlış insanlar.
. 178  , Allah erdirmez kılavuzu Kime - o doğru yolda olduğunu: O'nun rehberliği reddeder kime, - böyle kaybetmek kişilerdir.
. 179  Birçok biz, cehennem için yaptık Cinlerden ve erkekler: onlarla işitmezler Onlar görmezler dığı onlar değil, gözlerini anlamak ne ile kalpleri ve kulakları. Onlar hayvanlar gibidir - nay daha yanlış: Onlar (uyarı) gafildirler için.
. 180  En güzel isimler Allah'a aittir: böylece onları kendisine çağırıyoruz; Onun isimleri deforme olarak ancak böyle erkekler shun: yaptıklarını, yakında requited olacak.
181.  Yarattıklarımızdan Of gerçeği ile (diğerleri) doğrudan insanlardır. Ve adalet bununla dağıtmak.
. 182  bilmeyebilirler iken Bizim ayetlerimizi inkâr edenleri biz, yavaş yavaş berbat onları neden olacaktır;
. 183  mühlet ben onlara verecektir: My düzeni için güçlü (ve şaşmaz) 'dir.
184..  Onlar düşünmediler mi? Onların arkadaşı delilik ile ele değil: o apaçık bir uyarıcıdır ama.
185.  Onlar göklerin krallığına ve yeryüzünde hiçbir şey görmek ve Allah'ın indirdiği tüm yarattı mı? Iyi süreleri sona yakın çizim olduğunu olabilir (Onlar görmüyorlar mı)? Bundan sonra ne mesaj onlar inanmayacaklar mı?
. 186  Allah rehberlik reddeder gibi için, herhangi bir kılavuz olabilir: O oyalama dolaşıp, onların isyanları içinde bırakacaktır.
. 187  Onlar (final) Saat hakkında soru sorarlar - zaman onun tayin zaman olacak? De ki: "Onun bilgisi Rabbimin (yalnız) ile:. Yok ama O, ne zaman ortaya çıkacağı konusunda ortaya çıkarabilir Ağır onun yükü göklerin ve yerin bitseydi Sadece, aniden size gelecektir.". De ki: sen bunun arayışı içinde istekli wert sanki onlar sana sormak ". Onun bilgisi Allah (yalnız) ile, fakat insanların çoğu bilmezler"
. 188  De ki: "Ben, Allah'ın dilediğinden başka kendime herhangi bir iyi veya zarar üzerinde hiçbir güce sahip ben gaybı bilseydim, ben tüm iyi çarpılır olmalı ve hiçbir kötülük bana dokundu olmalıdır:. Ben bir uyarıcıyım ama, ve iman edenlere müjde bringer. "
189.  Bu kim tek bir kişi sizi yarattı, ve o (aşık) onunla yaşamak olabilmek için, doğa gibi eşini yapılmış O'dur. Onlar birleşik zaman, o hafif bir yük taşıyan ve (fark) yaklaşık taşır. Hamileliği ağırlaşınca, ikisi de (söyleyerek), Allah Rablerine dua: "Andolsun bize kusursuz bir çocuk veren sensin Eğer biz (hiç) minnettar olacaktır yemin ettim."
. 190  Onlara kusursuz bir çocuk rızık verir Ama, onlar başkalarına aldıkları hediye bir pay atfetmek: Allah O'na atfetmek ortakları şeyden yücedir.
191.  onlar gerçekten hiçbir şey yaratabilirsiniz ortakları şeyler olarak O'na atfetmek musunuz, ama kendileri oluşturulur?
192.  Hiçbir yardım onları verebilir, ne de kendilerine yardımcı olabilir!
. 193  siz onları hidayete çağırsan, onlar itaat olmaz: Senin için bu siz onları arayın ya da siz sessiz tutmak ister aynı!
. 194  Şüphesiz Allah'ın dışında üzerine bu kime siz çağrı Size doğrusunu gibi kullarıyız: siz (gerçekten) doğru sözlüler iseniz, onları çağırın ve onlara dua dinleyelim!
195.  yürümek Onlar ayakları var mı? Ya da elleri ile ele geçirmek için? Ya da gözleri ile görmek için? Ya kulakları ile duymak? De ki: "Bana karşı 'tanrı-ortakları' düzeni (en kötü) arayın ve bana hiç mühlet ver!
196.  "Benim koruyanım (zaman zaman) Kitab'ı Allah'tır ve O, salih kullarını görüp gözetir.
197.  "Ama O'ndan sonra bu ye çağrı, size yardımcı olmak için, ve aslında kendilerine yardım edemiyoruz."
198.  sen onları hidayete çağırıyorsun, onlar işitmezler. Sen onları sana bakar görürsün, oysa onlar görmezler.
. 199  mağfiret tutun; doğru olanı komut; Ama uzak cahil gelen çevirin.
. 200  Şeytan bir öneri THY (zihin) saldırmak ise, Allah'a sığınırım; O, (her şeyi) işitendir ve bilendir için.
201.  Şeytan şer bir düşünce onlara saldırır Allah'tan, korkanlar zaman lo, anmak Allah'ı getirmek! onlar (doğru biçimde) bakın!
202.  Fakat onların kardeşleri (kötü olanlar) hata içine onları derin dalma, ve (çabalarını) dinlenmek asla.
203.  sen bir vahiy değil onları getirmek, dediler ki: "Niye yaptın sen hep birlikte yok?" De ki: "Ben ancak Rabbimden bana vahyolunana uyarım: bu (ama hiçbir şey) değildir iman her kim için, Rabbinizden Işıklar ve Rehberlik ve Mercy."
. 204  Kuran okunduğu zaman, ilgi ile onu dinleyin ve susun ki merhamet edilsin.
. 205  Ve sen (Ey okuyucu) tevazu ile, THY (çok) ruhunu hatırlamalıyız Rabbine getir, ve sabahları ve akşamları, yani ses yüksekliği olmadan hatırlıyorum; ve dalgın olanların değil sen olmak.
. 206  O'nu tesbih ve O'na secde: yakın Rabbine karşı olanlar, küçümseme O'na ibadet için değil.

28 Haziran 2014 Cumartesi

İftar Duası

İftar Duası

Oruçlu, iftar ederken şöyle der: Susuzluk gitti, damarlar ıslandı ve inşaallah mükâfat gerçekleşti.
Yanınızda oruçlular iftar etsin, yemeğinizi iyi insanlar yesin ve melekler size dua etsin.
Allahım, her şeyi kuşatan rahmetinle Senden benim günahlarımı bağışlamanı istiyorum.
Yemek hazır olunca besmele ile yemeğe başlar, ama besmeleyi unutursa, hatırladığında "bismillâhi evvelehû ve evsatahû ve âhirahû", yani "hem başında, hem ortasında, hem de sonunda Allah'ın ismini anarım." der.

Yolculuk Esnasında Yapılabilecek Dualar

Yolcuyu Uğurlarken

Mukim, yolcuyu uğurlarken, ona Allah'tan korkması ve her tepede tekbir getirmesi tavsiyesinde bulunur ve onun yolculuğa çıkış anında şöyle der: 2. Dinini, emanetini ve işlerinin sonunu Allah'ın himayesine bırakıyorum; sana da selâm ederim.
Allahım, ona uzakları yakınlaştır, seferini kolaylaştır.
Allah, takvayı azığın yapsın, günahını bağışlasın ve nerede olursan ol, hayrı hakkında kolaylaştıran. Allah, takvayı azığın yapsın, günahını bağışlasın ve nereye yönelirsen yönel, hayrı sana tevcih buyursun.

Sefere Çıkan, Kendisini Uğurlayanlara Şöyle Dua Eder:

Sizi, emanetleri zayi olmayan ve haybete uğramayan Allah'a ısmarlıyorum.
Allahım, Senin inayetinle hamle yapar, hareket eder ve seyahat ederim.

Yolculukta Bir Tepeye Çıktığında ve Oradan Aşağı İndiğinde

Yolcu her tepeye çıktığında "Allahu ekber", inişinde de "Sübhânallah" der.

Yolculukta Seher Vaktinde Yapılacak Dua

Duyan duysun, gören görsün, biz Allah'a nimetlerinden ve güzel imtihanından dolayı hamd ederiz.
Rabbimiz, bizimle beraber ol, fazlını üzerimize gönder, Cehennem'den Allah'a sığınıyoruz.

Gemiye Bindiğinde

Onun akıp gitmesi de durması da Allah'ın adıyladır. Elbette ki Rabbim, Gafur ve Rahîm'dir."
"Allah'ı gerektiği veçhile takdir edemezler. Halbuki yer, Kıyamet günü tamamen Onun avucunun içindedir, gökler de sağ elinde dürülmüştür. Ortak koştuklarından münezzehtir O ve yücedir."

Bir Beldede İkâmet Ettiğinde

Mahlûkatının şerrinden, Allah'ın tam kelimelerine sığınırım.
Ey arz, Rabbim ve Rabbin Allah'tır. Senin şerrinden, içindekilerin şerrinden, sende yaratılanların şerrinden, üzerinde hareket edenlerin, yürüyenlerin şerrinden Allah'a sığınırım.
Allah'ım, arslandan, en tehlikeli yılanlardan ve akrepten, belde sakinlerinden, doğuranından ve doğurulanlarından Sana sığınırım.

Seferde Korkuyorsa

Seferde korkuyorsa, Kureyş sûresini okur.

Gideceği Beldeyi Görünce

Yedi (kat) göklerin ve göklerin gölgelendirdiklerinin Rabbi, yedi kat yerlerin ve onların taşıdıklarının Rabbi, şeytanların ve saptırdıklarının Rabbi, rüzgârların ve savurduğu şeylerin Rabbi,
Senden, bu memleketin, ahalisinin, içindekilerin hayrını diler, bu memleketin, ahalisinin ve içindekilerin şerrinden Sana sığınırım.
Allahım, buranın hayrını ve burada topladıklarının hayrını Senden diler, buranın şerrinden ve burada topladıklarının şerrinden Sana sığınırım.

Gittiği Beldeye Girerken

Allahım, buranın bolluğu ile bizi rızıklandır, vebasından bizi koru, ahalisine bizi sevdir, buranın salihlerini de bize sevdir. Allahım, burayı bize bereketli kıl. (3 defa)

Yolculuktan Dönüş Duası

Seferden dönünce, sefere çıktığı zamanki gibi dua eder ve şu ilâveyi yapar: Allah'tan başka ilâh yoktur. Onun şeriki yoktur. Mülk Onundur. Hamd de Ona mahsustur. Hem O herşeye kadirdir.
Rabbimize dönenleriz, tevbekârlarız, âbidleriz, sâcidleriz, sadece Rabbimize hamd edenleriz.
Allah vaadinde sâdıktır, kuluna yardım etmiş ve tek başına bütün hizipleri tarumar etmiştir. (Bu duayı tekrarlar)

Evine Veya Âilesinin Yanına Döndüğünde

Tevbekârlarız, tevbekârlar. Rabbimize dönüyoruz, üzerimizde hiçbir günah bırakmamış olarak.

Evine Gündüz Girdiğinde

Bana yeten ve beni barındıran Allah'a hamdolsun.
Hamdolsun beni yediren ve içiren Allah'a ve yine hamdolsun bana lütuflarda bulunan Allah'a. Senden, beni ateşten korumanı diliyorum.

Seferden Dönüş Namazı

Seferden dönüş namazı diğer namazlar gibi kılınan iki rek'at namazdır.