Sayfamıza Hoş geldiniz

Reklamlara Tıklayarak Destek Olabilirsiniz Sitemizi Geliştiriyoruz

DAVAMIZ İSLAM


Resûl-i Ekrem Efendimiz camiye girerken duâ okuduğu gibi, çıkarken de duâ okurdu. Her duâsı da ayrı olurdu. Nitekim hadîs kitaplarından İbn-i Mâce’de camiye girerken okuduğu şu duâ nakledilmektedir:


“Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin ve sahbihî ve sellim. Allahümme’ftah lî ebvâbe rahmetike.”
Huzur ve iltica ile camiye giren Efendimiz’in ibâdetini edâ ettikten sonra çıkarken de şu duâyı okuduğu zikredilmektedir:


“Allahümme innî es’elüke min fadlike.”
“Yâ Rab, senin fazlından, kereminden istiyorum. Yoksa benim hak ettiğimden değil...”
Zaten bütün nimet ve kazançlar lûtf-i ilâhî ve nimet-i Rabbanî’dir. Hiç biri bizim hak ettiğimiz alacağımız değildir. Tamamen Rabbimizin fazl-ı ihsânıdır.
İşte böyle tefekkür içinde camiye girip çıkan insan, elbette huzur bulur, saâdet hisseder; ibâdetinden de, gidiş gelişinden de zevk alır, lezzet duyar.
Camiye gidip gelirken, yahut hayırlı yerlere yürürken hep böyle duâlarla gidip gelmeli, tefekkür ve değerlendirmelerle yol almalıyız ki, fikir dünyamız dâima çalışsın, hakkı hak olarak görme şuurunda dikkatli ve uyanık olsun.
....

0 yorum:

Yorum Gönder