Sayfamıza Hoş geldiniz

Reklamlara Tıklayarak Destek Olabilirsiniz Sitemizi Geliştiriyoruz

DAVAMIZ İSLAM
25 Haziran 2014 Çarşamba

BOŞANMADAN Kurtaran Fetvâ



Bir gün Hârun Reşîd ile hanımı Zübeyde, aralarında münâkaşa edip birbirlerine aşırı derece gücenmişlerdi. Bu esnâda Hârun Reşîd, hanımına: “Eğer ben Cennetlik olanlardan değilsem, vallahi sen benden boşsun!” deyip onu şartlı yemin ile boşadı. Fakat biraz sonra pişman olup, ikisi de çok üzüldüler. Bağdat’taki bütün âlimleri toplayıp, bu yemininin dînî hükmünü onlardan sordu. Fakat hiçbir âlim, bu yemin hakkında hâl çâresi olacak bir fetvâ veremedi. İslâm memleketlerinin herbirine yazı ile haber salınıp, bütün âlimleri Bağdat’ta topladı. Yemini hakkında onlara da sordu. Her biri ayrı şeyler söyleyip hiçbiri tatmin edici bir fetvâ veremedi. Bunlar arasındaMısır’dan gelenLeys bin Sa’d, meclisin en sonunda oturmuş hiç konuşmuyordu. Onun bu hâli Hârun Reşîd’in dikkatini çekti ve hizmetçisine; “Şu meclisin sonundaki ihtiyar âlime git ve niçin konuşmadığını sor!” dedi. Leys bin Sa’d da: “Diğer âlimlerin hepsi konuştular. Halife de onları dinledi” buyurdu. Bunun üzerine halife Hârun Reşîd şöyle dedi: “Eğer birkaç âlimin cevâbı ile yetinseydim, zaten Bağdat’ta binlerce âlim vardı. Bu kadar çok âlimin katıldığı bu meclisi kurdum ki, herkesin ilmine müracaat edeyim ve böylece beni tatmin eden bir cevap bulabileyim!” O zaman Leys bin Sa’d: “Benim fikrimi almak isterseniz, emir buyurunuz, herkes dağılsın. Burada ikimiz yalnız kalalım. O zaman fikrimi sana açıklarım” buyurdu. Hârun Reşîd emîr verdi. Bütün âlimler oradan ayrıldı. Ancak halife ile Leys bin Sa’d ve bir de hizmetçisi kaldılar. Leys bin Sa’d; “Ey müminlerin emîri! Benim sana söylediklerim hakkında, bana bir teminat verir misin ki, her söylediğimden ve yaptığımdan bana zarar gelmesin?” dedi. Halife; “Evet! Sana her türlü teminat verilmiştir. Emin olabilirsin ki, sana hiçbir zarar gelmez.” Bunun üzerine Leys bin Sa’d, bir Kur’ân-ı kerîm getirilmesini istedi ve halifeye dedi ki: “Ey müminlerin emîri! Şu mushafı eline al ve baştan sonuna kadar sayfa sayfa aç!O da aynen söylediği gibi tek tek açtı. Rahmân sûresine geldiği zaman, bu sûreyi okumasını söyledi. Sûrenin başından okumaya başladı. Tam; “Her kim ki, Allahü telâdan korkarsa, ona iki Cennet vardır!” âyet-i kerîmesine gelince; “Dur, ey müminlerin emîri! dedi. Halîfe, bu işten bir şey anlayamamıştı.Hattâ kızar gibi oldu. Önce verdiği sözü hatırlattıktan sonra Leys bin Sa’d, ona; “Sen, Allah’tan korkarsın değil mi?” diye sordu o da; “Vallahi, ben Allah’tan korkuyorum.” dedi. O zaman Leys bin Sa’d da; “Ey müminlerin emîri, sana müjdeler olsun! Allahü teâlâ sana bir değil, iki Cennet verecektir.” buyurdu. Halîfenin yeminine çâre olan fetvâyı işiten hanımı Zübeyde de çok sevindi. Halîfe ona; “Sen çok doğru söyledin ve iyi fetvâ verdin!” dedi. Bundan sonra da çeşitli ihsânlar ile Leys bin Sa’d’ı Mısır’a uğurladı.
alıntı(genç beyin)

0 yorum:

Yorum Gönder