Sayfamıza Hoş geldiniz

Reklamlara Tıklayarak Destek Olabilirsiniz Sitemizi Geliştiriyoruz

DAVAMIZ İSLAM
27 Haziran 2014 Cuma

İmanı koruma duası

İmanı koruma duası
Hayatın gayesi, imanlı olarak yaşamak, imanlı olarak da ölmektir. İmanlı olarak yaşanmış, imanlı olarak da âhirete göçülmüşse hayat gayesini bulmuş, hedefine varmış demektir. Ancak, iman boş lâfla, kuru sözle korunmaz. İmanı koruyup hayatı gayesine erdirebilmek için imanî bilgileri çok kuvvetli almak, şöyle, böyle lâflarla imanda şüpheye düşmeyecek seviyeye çıkmak lâzımdır. Bunun için de imanî eserleri devamlı okuyarak imanı taklidden tahkike yükseltmek, yanlış yazı ve beyânla sarsılmayacak hâle getirmek gerekir.

İslâm büyükleri hayatları boyunca imanı kuvvetlendirme gayret ve azminde olmuşlar, inancı sarsacak günahlardan, söz ve hareketlerden şiddetle uzak kalmışlar, bütün gayret ve azimlerini imanı kuvvetlendirecek şeylere tahsis etmişlerdir. Dinî kitapları bunun için çok okumuşlar, dindar insanlarla bunun için yakınlık kurmuşlardır.

İmanı kuvvetlendirme gayret ve azmine bir başka ibâdet usulünü de ilâve eden mâneviyat büyükleri, akşamla yatsı arasında iki rekât namaz kılmayı da âdet edinmişlerdir. Her rekâtta Fâtiha’dan sonra Âyete’l-Kürsî’yi, (Kul yâ Eyyühelkâfirun) sûresiyle yedişer (İhlâs), birer (Kul eûzü bi-rabbi’l-felâk) ve (Nâs) sûrelerini okumuşlar. Namazın sonunda da şu duâ ile imanı muhafaza için Allah’a yalvarmışlardır.

“Allahümme innî estevdiuke dinî ve imanî. Fahfazhü aleyye fî hayatî ve inde vefatî ba’de mematî. Birahmetike yâ erhamerrâhimîn.”

“Yâ Rab, dinimi, imanımı sana emanet ediyorum. Sen hayatımda, hayatımın bitimi ânında ve bitiminden sonra da imanımı muhafaza eyle, rahmetinle himayene al. Sen merhametlilerin merhametlisisin Allah’ım.”












İmanı Koruma Yolları

İmanı Koruma Yolları
İmanı Koruma Yolları
İmanı Koruma Yolları

İman kelime anlamı “tasdik etmek, bir şeye kesin bir şekilde kalpten inanmak demektir.”
Dini anlamı ise Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) Allah tarafından haber verdiği her şeyin doğru olduğuna kalpten inanmak ve bunu dil ile söylemektir.” Diğer bir ifade ile iman Hz. Muhammed asv mın Allah aldığı bilgileri kalp ile tasdik dil ile ikrardır.
1-      Tahkiki iman sahibi  olmak
İman iki çeşittir.
a-      İcmali iman: İman edilecek konuları kısaca ve toptan inanmaktır. İcmali imanda ayrıntı yoktur. Kelime-i Tevhit ve Kelime-i şehadeti diliyle söyleyip kalbiyle tasdik etmek gibi.
b-      Tafsili İman: Peygamberimiz (sav)’in bildirdiği şeylerin her birine ayrı ayrı inanmaktır. Bu imanda isminde de anlaşıldığı gibi tafsilat vardır, yani ayrıntıya girmek vardır. Kişi neye niçin inandığını ayrıntılı ve delilleri ile beraber bilir ve öğrenir.
Ayrıca iman taklidi ve tahkiki iman olarak da iki sınıfa ayrılır.
 Her şeyden önce imanı korumanın yolu imanı taklitten kurtarıp tahkiki iman sahibi olmaktan geçer. Bunun için iman esaslarını tüm delilleri ile beraber bilmek ve şüphelere yer vermemektir. Taklidi iman sahibi olan bir kişi her zaman imanını kaybetme riski altındadır.
Tahkiki iman da kendi içerisinde mertebeleri var. İlmelyakin, aynel yakin ve hakkal yakin. Hakkal yakin imanın en üst mertebesidir. Böyle bir kişinin imanı kolay kolay zayi olmaz.
İman-ı tahkiki ilmelyakînden hakkalyakîne yakınlaştıkça daha selb edilemeyeceğine ehl-i keşif ve tahkik hükmetmişlerdir.Zira iman-ı tahkiki yalnız akılda durmaz, belki hem kalbe, hem sırra, hem öyle letâife öyle sirayet ediyor ve kökleşiyor ki, şeytanın eli o yerlere yetişemez. Böyle bir iman zevalden ve şüphelerle sarsılmaktan mahfuz kalır.
Evet, iman-ı taklidî, çabuk şüphelere mağlûp olur. Ondan çok kuvvetli ve çok geniş olan iman-ı tahkikîde pek çok meratip var. O meratiplerden ilmelyakîn mertebesi, çok burhanlarının kuvvetleriyle binler şüphelere karşı dayanır. Halbuki taklidî iman bir şüpheye karşı bazan mağlûp olur.
Hem iman-ı tahkikînin bir mertebesi de aynelyakîn derecesidir ki, pek çok mertebeleri var. Belki ‘Esmâ-i İlâhiye’ adedince tezahür dereceleri var. Bütün kâinatı bir Kur'ân gibi okuyabilecek derecesine gelir.
Hem bir mertebesi de hakkalyakîndir. Onun da çok mertebeleri var. Böyle imanlı zatlara şübehat orduları hücum da etse bir halt edemez. Ve ulemâ-i ilm-i kelâmın binler cild kitapları, akla ve mantığa istinaden telif edilip, yalnız o mârifet-i imaniyenin burhanlı ve aklî bir yolunu göstermişler. Ve ehl-i hakikatin yüzer kitapları keşfe, zevke istinaden o mârifet-i imaniyeyi daha başka bir cihette izhar etmişler. Fakat, Kur'ân'ın mucizekâr cadde-i kübrâsı, gösterdiği hakaik-i imaniye ve mârifet-i kudsiye, o ulemâ ve evliyanın pek çok fevkinde bir kuvvet ve yüksekliktedir.
İmanı tahkiki yapmanın yolu da iman esaslarını anlatan eseri okumaktır. Bu konu da yazılmış en iyi eser Bediuzzaman said Nursi’nin Risale-i Nur adlı eserleridir.

0 yorum:

Yorum Gönder