Sayfamıza Hoş geldiniz

Reklamlara Tıklayarak Destek Olabilirsiniz Sitemizi Geliştiriyoruz

DAVAMIZ İSLAM
27 Haziran 2014 Cuma

Ezana İcabet Duası

Namaz vakitlerinde müezzin ezan okur, mü’minler de ezana icâbet eder.
Ezana icâbet iki türlü olur. Biri müezzinin söylediğini aynen söylemekle, diğeri de kalkıp camiye yürümekle, yahut evde namaz hazırlığına girmekle.
Biz burada müezzinin okuduğunu aynen tekrar etmekle vâki olacak icâbeti anlatacağız.
Bilindiği üzere ezan başlayınca susmak, okunan kudsî cümleleri dinlemek müstehabtır. Hattâ, dinlerken de müezzinin söylediği kudsî kelimeleri aynen içinden söylemekle icâbet de müstehabtır. Ancak, ezandaki “Hayyâ ale’s-salâh” ve “Hayyâ ale’l-felâh” kelimelerinde aynı kelimeler söylenmez. Bunların yerine “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” denir.
Sabah namazı ezanında ise müezzinin “Essalâtü hayrun mine’n-nevm” kelimesine “Sadaka ve berirte” denerek icâbet edilir.
Ezan dinlerken icâbetini böyle yapmış olan mü’min, ayrıca ezanın sonunda bir de vesile duâsı okursa daha çok sevap alır, hem de Efendimiz’in şefaatına lâyık olur. Nitekim Hazret-i Resûlüllah bu hususta şöyle buyurmuşlardır:
– Kim ezandan sonra vesîle duâsını okursa ona şefaatım helâl olur.
Yâni şefaata lâyık mü’min olduğunu bu duâ ile ifâde etmiş olur.
Şefaatın kazanılmasına sebeb olan vesile duâsı şudur:
“Allahümme rabbe hâzihi’d-da’veti’t-tâmmeh ve’s-salâti’l-kaimeh, âti Muhammeden’il-vesîlete ve’l-fadîlete ve’d-derecete’l-vâsiate ve’b’ashu mekamen mahmûden ellezi vaadteh.”
“Ey bu mukaddes da’vetin sahibi ve kılınacak namazın mâliki Rabbim, Efendimiz Muhammed Aleyhisselâm’a vesîle, fazîlet ve geniş derece makamlarını ver. O’nu kendisine vaadettiğin en nihâî makam olan Makam-ı Mahmud’un zirvesine çıkar.”

0 yorum:

Yorum Gönder