Sayfamıza Hoş geldiniz

Reklamlara Tıklayarak Destek Olabilirsiniz Sitemizi Geliştiriyoruz

DAVAMIZ İSLAM
27 Haziran 2014 Cuma

Kadir Gecesi Duası

Kadir Gecesi Duası
“Allahümme fi fazlike şekaveti ve hırmanî en iktâre rızkî. Ve’sbütnî indeke fî ümmi’l-kitâbi saîden merzûkan muvaffakan li’l-hayrâti. Fe-inneke kulte (ve kavlüke’l-hakku) fî kitâbike’l-münezzeli alâ lisani nebiyyike’l-mürseli: ‘yemhullâhu mâ yeşâu ve yüsbitü ve indehu ümmü’l-kitâb!’
İlâhi, bittecelli’l-â’zami fî leyletin-nısfi min şa’bani’l-mükerremeti’lletî yüfraku fîhâ küllü emrin hakîm ve yübremü en tekşife annâ mine’l-belâi mâ na’lemü ve mâ lâ na’lem ve mâ ente bihi a’lemü. İnneke e’azzü’l-ekrem. Ve sallâllahü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihî ve sellim.

Peygamberimiz geçmiş ümmetlerden dört kişiyi çok takdir etmiş, onların kazandıkları sevaba hayranlık hissi belirtmişti. Bunlar:
Hazret-i Eyyûb Aleyhisselâm.
Hazret-i Hazkıl Aleyhisselâm.
Hazret-i Zekeriyya Aleyhisselâm ve
Hazret-i Yuşâ Aleyhisselâm, idiler.
Seksener yıl Allah’a ibâdet ve duâda bulunan bu mübarek ve aziz insanların sevaplarına had yok gibiydi. Bu kadar ibâdet etmekle de kalmamışlar, bu müddet zarfında başlarına gelen bütün belâ ve musîbetlerden dolayı da göz açıp yumuncaya kadar olsun Allah’a isyanda bulunmamış, şikâyet etmemişlerdi.
Peygamberimiz’in hayranlık hissi duyması bundandı. Ancak bu sırada Cebrâil Aleyhisselâm geldi ve Efendimiz’e müjde verdi:
– Yâ Resûlâllah, senin hayranlık duyduğun bu zâtların kazandıklarından fazlasını kazanma imkânını Rabbın ümmetine bir gecede bahşetti. Sana Kadir sûresini gönderdi. Ümmetinden her kim Kadir gecesini ihyâ ederse bil ki, seksen sene nafile ibâdet etmiş gibi sevaba nâil olacaktır.
Demek ki Kadir gecesini tam bir hulûs-i kalb ve sâfi niyetle ihyâ eden insan, geçmiş ümmetlerin büyüklerinden seksen sene ibâdette bulunup, isyan etmeyen zâtlara verilen kadar çok sevap ve mükâfat verilecektir. Yeter ki, o gece tesbit edilsin, tam bir ihlâsla ibâdette bulunulsun, ihyâdan geri kalınmasın.
Şu kadar var ki Kadir gecesini kesin olarak bilmek ve bulmak pek mümkün olmaz. Ancak, Kadir gecesidir diye ibâdette bulunan insan o geceye rastlamasa da yine kazanır, yaptığı ibâdeti ve duâsı ona belki de Kadir gecesi sevabını kazandırmış olur. O geceye karşı duyduğu saygı ve sevgi ona böyle mükâfatlar verdirir.
Âişe validemiz, Efendimiz’den Kadir gecesine rastlarsam ne okuyayım, diye sormuş. Efendimiz’den şu tavsiyeyi almış:
– Yâ Âişe, Kadir gecesine erişirsen şöyle duâ et:



“Allahümme inneke afüvvün. tühıbbü’l-afve fâ’fü annî.”
“Allah’ım, sen afvedicisin. Afvı seversin, beni de afveyle.”
Kadir gecesinde de nafile namazlarla birlikte yine kaza namazı ihmal edilmemeli, mümkün olduğu kadarıyla kaza namazı kılıp borçtan kurtulma yoluna dikkat edilmelidir.
Bir İslâm büyüğü der ki:
– Kadir gecesini mutlaka bulmamız gerekmez. Kadir gecesi niyetiyle bir kısım gecelerde ibâdet ve tâatta bulunmamız gerekir. Böyle bir niyet ve alâka ile bu geceleri hakkınızda Kadir gecesi hükmüne döndürebilirsiniz.
Demek ki esas olan, niyettir, alâkadır, ihlâstır. Gerisi Rabbimizin bitmez, tükenmez rahmet hazinesinin mükâfatına kalmıştır. Rabbimizin mükâfat hazinesi kullarınki gibi değildir ki, verilmekte güçlük, zorluk ve cimrilik bahismevzu olsun. Ne var ki, ihlâs, iman ve alâka şartı vardır bunun. Bunu nefsimizde bulunduralım yeter.

0 yorum:

Yorum Gönder