Üstad bir gün bize,
“Ben tesbihat ve dua ile meşgul olacağım. Siz gidin biraz gezin” demişti.
Bu gezinti sırasında bir taşın üztünde bir kertenkeleyi vurup öldürmüştüm. Dönüşte Üstad ne yaptığımızı nerelere gittiğimizi sordu. Ben de gezdiğimiz yerleri anlattım. Sonra da bir kertenkeleyi öldürdüğümü söyleyince, Üstad çok üzüldü bana dönerek:
“Evini harap etmişsin” dedi.
Ben de,
“Bizde 7 kertenkele öldürenin bir hac sevabı kazanacağını söylerler” dedim.
Bu defa Üstad,
“Otur da konuşalım. Kim haklı kim haksız?
O hayvan sana saldırdı mı?”
“Hayır!”
“Elinden bir şeyini aldı mı?”
“Hayır!”
“O hayvanın rızkını sen mi veriyorsun?”
“Hayır!”
“Senin mülkünde mi, arazinde mi geziyordu?”
“Hayır!”
“O hayvanı sen mi yarattın?”
“Hayır!”
“Bu hayvanların niçin yaratıldığını biliyor musun?”
“Hayır!”
“Bu hayvanı yaratan Allah, senin öldürmen için mi yarattı? Sana kim öldür dedi. Bu hayvanların yaratılışında binlerce fayda ve hikmet var. Onu öldürmekle hata etmişsin.”
Kaynak: Said Nursi’nin Van’da bulunduğu yıllar, öğrencilerinden Molla Hamid anlatıyor. Nur Dede kitabından
NOT:
Kelerin bir vuruşta öldürülmesinin sevap olması, eziyet vermeden ölmesini sağlamak içindir. Yoksa her görülen kertenkeleyi öldürmek caiz olmadığı gibi, öldürmenin kendisi de sevap olmaz. Eziyet vermeden zararından kurtulmanın yollarını aramak gerekir. Ancak öldürmekten başka çare yoksa, bir vuruşta öldürmek gerekir ki, hayvan eziyet çekmesin.ü
Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
“Kim keleri ilk darbede öldürürse ona yüz sevap yazılır. İkinci vuruşta öldürürse daha az kazanır. Üçüncü vuruşta ise bundan da az sevap kazanır.
0 yorum:
Yorum Gönder